Karbon Ofset Hizmetimizi geliştirirken deniz lojistiğinde çevreyi kirleten faktörleri inceledik. Lojistik sektöründe çalışın ya da çalışmayın, çevresel etkilerini duyduğunuzda yüreğiniz burkulabilir. Suçu sadece ticareti sağlayan konteyner gemilerine yüklemek de adil değil. Bu, son tüketiciden taşıyıcıya kadar herkesin sorumluluk alması gereken bir konu. Peki, bir geminin yolculuğu sırasında etkileri çevreye nasıl yayılır? O zaman karbon dengeleme ve ekleme nedir inceleyelim.
Karbon dengeleme ve ekleme arasındaki farklar nelerdir?
ShipsGo tarafından sunulan Karbon Denkleştirme hizmeti ile deniz lojistiği sektörüne sürdürülebilirlik konusunda yeni bir bakış açısı geldi. Peki Karbon Dengeleme nasıl işliyor? Şirketin yüklediği geminin yolculuğu sırasında yaptığı karbon salımı hesaplanıyor. Üretilen bu Karbonu dengelemek için bir proje seçilir ve bu proje desteklenir. Bu projelere iki tür dengeleme senaryosu sunulur. Birincisi “enerji verimliliği”, ikincisi ise “yeniden ağaçlandırma”. ShipsGo’da gösterge tablonuza girip “Yeşil Gelecek” butonuna tıkladığınızda detayları görebilirsiniz.
Karbon Ofset seçeneğine alternatif olarak “insetting” adını verdiğimiz bir başka seçenek de lojistik şirketlerinde kullanılmaktadır. Karbon ekleme, bir kuruluşun tedarik zinciri içinde sürdürülebilir uygulamalara yatırım yapmasıdır. Karbon ekleme, Karbonu tutan, iklim direncini teşvik eden, biyoçeşitliliği koruyan ve ekosistemleri restore eden uygulamaların hayata geçirilmesini destekler. Denkleştirmede sertifikalı bir kurumdan proje satın alırken, denkleştirmede şirket kendisi proje üretir ve karbon emisyonlarını azaltmayı hedefler. Karbon denkleştirme ile insetting arasındaki temel fark budur.
Karbon salınımı hakkında merak ettiğiniz şeyler olabilir. 👇
Karbondioksit (CO2), Metan ( CH4), Azot Oksit ( N2O), Hidroflorür karbonlar (HFCs), Perflorokarbonlar ( PFCs), Sülfürhekza florür ( SF6) gibi atmosferde ısıyı tutma özelliğine sahip bileşiklere sera gazları denir. Sera etkisi yapan kükürt ve azot oksitler gibi gazlar aynı zamanda yağmurla birlikte asit oluşturup asit yağmurları şeklinde yeryüzüne geri döndükleri için zararları daha önceden anlaşılmış ve uzun yıllar önce yasaklanmış gazlardır.
Sera etkisi yaratan gazların ( GHG) en önemlilerinden biri Karbon’dur ( CO2). Bir geminin seferi sırasında tükettiği yakıt nedeniyle karbondioksite ek olarak nitrojen oksit ve sülfür oksit partikülleri de yayılır.
Bir kimyager değilseniz, bu gazların ne olduğunu bilmemeniz normaldir. Şimdi, neden oldukları çevresel zararlara değinerek onları herkes için anlaşılır hale getirelim. Karbondioksit birikimi ile dünyamızı çevreleyen gaz bariyeri artar, bu da küresel ısınmaya neden olur. Artan sıcaklıklarla birlikte iklim dengesi değişiyor ve kuraklık meydana geliyor. Karbondioksit birikiminin etkisini gıdalarda bile görüyoruz çünkü kuraklık birçok organizmayı etkiliyor. Bu basit açıklamamızla karbondioksit emisyonlarının ne kadar büyük bir etkiye sahip olduğunu tahmin edebilirsiniz. Öte yandan, azot dioksit ve sülfür oksit havada katı parçacıklar halinde yayılır ve ozon tabakasının incelmesine neden olur. Ozon tabakasının incelmesi demek; güneşten gelen zararlı ışınların dünyamızı doğrudan etkilemesi demektir.